10 Aralık Çeviri + Başlık: Yangınlar ve Buzullar

Increased Disforestation (Artan Ormansızlaşma)
Eğer geçtiğimiz birkaç ay boyunca televizyonu açtıysanız ya da haberleri okuduysanız, muhtemelen bu yıl Amazon Yağmur Ormanlarında tahribata yol açan yaygın yangınları duymuşsunuzdur. Yangınlar her yıl yağmur ormanlarında meydana gelir, fakat geçen 11 ayda yangınların sayısının, 2018 yılıyla karşılaştırıldığında %70’ten daha fazla arttığı görüldü, bu da ülkelerin kerestecilik ve çiftçilik endüstrileri tarafından temizlenen alanlarda büyük bir hızlanma olduğunu göstermektedir.

&&&&&&&&&&&&

Melting Glaciers (Eriyen Buzullar)
Buzullar gezegendeki en önemli doğal kaynaklardan bazılarıdır. Himalaya buzulları, 240 milyon insan için içme suyu sağlar ve 1.9 milyar insan yiyecek için ona bel bağlar. Güney Amerika’da buzullar, içme suyunun %85’inden daha fazlası kurak zamanlar boyunca buzullardan gelen Peru’daki Huaraz dâhil, bazı kasabalardaki su tedariki için çok önemlidir. Fakat bu tamamen hayati olan su kaynakları, gezegen küresel ısınmanın etkilerini hissettiği için gitgide artan bir tehlike altındadır. And Dağları’ndaki buzullar son 50 yıldır hızlıca geri çekiliyor.

8 Aralık Çeviri + Ana Fikir: Dopamine

Dopamin, beyinde üretilen kimyasal bir mesajcı olan bir nörotransmittir/sinir taşıyıcısıdır. Motor kontrolü, hafıza, uyarılma ve ödül işleme gibi fonksiyonlarla ilişkili sinyalleri ileterek beyine gönderir. Örneğin, çok az dopamin, kas sertliği, titreme ve konuşma ve yürümede değişiklik belirtilerini içeren Parkinson hastalığı gibi bozukluklara/hastalıklara yol açabilir. Parkinson’un tedavi yöntemlerinden biri, belirtilerin hafifletilmesi için dopamine dönüşebilen ve kan-beyin bariyerini geçebilen L-DOPA ilacıdır.

Ana fikir: Dopamin eksikliği Parkinson’a neden olabilir ve bu hastalığın ilacı dopamine dönüşebilen L-DOPA’dır.

&&&&&&&&&&

Dopamin beyindeki ödül sisteminde de önemlidir. (Dopamin) yemek, cinsellik ve ilaçlar/uyuşturucular gibi birincil ödüller tarafından aktive edilir. Önemli bir şekilde, beynin ödül sistemi, gerçek bir ödülün yokluğunda bile dopamin aktivitesini artıran çevremizdeki potansiyel ödüllerle ilişkilendirdiğimiz ipuçlarını zamanla “öğrenebilir”. Bu yüzden sadece bir şeker dükkânında olmak ve şekerler hakkında düşünmek (bile) beynimizdeki dopamini aktive edebilir.

Ana fikir: Dopamin, gerçek ya da yapay çeşitli şekillerde beynin ödül mekanizmasının tetiklenmesiyle aktive edilebilir.

&&&&&&&&&&

Bu umut ve ödül beklentileri nörobilim dilinde “yoksunluk” olarak adlandırılır. Depresyonun ana belirtilerinden biri olan -normalde ödüllendirici deneyimlerdeki istek, ilgi ve zevk/haz eksikliği- “anhedoni”dir/memnuniyetsizlik”tir”, işlevsiz dopamin düzeni de bu hastalıkla ilişkilendirilmiştir. Bupropiyon ilacı gibi depresyon için bazı tedaviler, beyindeki dopamin seviyesini artırmak için tasarlanmıştır.

Ana fikir: Depresyonun ana sebeplerinden biri dopamin eksikliğine de sebep olan “anhedoni”dir. Bupropiyon ilacı dopamin seviyesini artırmak için tasarlanmıştır.

6 Aralık Çeviri: Asyalı Çocuklar ve Matematik

Doğu Asya’daki çocukların uluslararası eğitim sınavlarında neden bu kadar iyi performans gösterdiği hakkında son yıllarda birçok tartışma olmuştur. Daha önceleri bu ülkelerin yıldız gibi/mükemmel/gösterişli başarısının tek bir nedeni olmadığını, fakat ülke arka planının ve ve kültürünün önemli bir rol oynadığını savundum. Birleşik Krallıkta, Singapur gibi ülkelerde popüler olan öğretim yöntemlerini sınıflarda tanıtmak için yapılan hamleler, Doğu Asya eğitim sistemlerinin başarılarından bazılarını kopyalamak için istekli olan politikacılar tarafından müjdelenmiştir.

Ödünç alınan bu yöntemlerin sınıflarda işe yarayıp yaramadığını anlamaya/görmeye başlıyoruz. “Matematik Ustalığı” olarak adlandırılan yeni bir yönteme göz atan benim yeni çalışmam İngiltere’deki ilk ve ortaokullarda tanıtıldı. İngiltere’deki ilk ve ortaokullarda öğretilen “Matematik Ustalığı” olarak adlandırılan bir yöntemi inceleyen/gözden geçiren yeni çalışmam, bir yılın sonunda çocukların matematikteki ilerlemeleri üzerinde küçük bir etki göstermiştir. Programda, derinlemesine ve standart bir matematik dersinden daha az konu yer almıştır. Sınıfın geri kalanı devam etmeden önce, tüm öğrencilerin malzemeye/konuya hâkim olması beklenir.

5 Aralık Çeviri: Çin Seddi

Uzun bir tarihi olmasına rağmen, bugün var olduğu şekliyle Çin Seddi, esas olarak güçlü Ming Hanedanlığı (1368-1644) boyunca inşa edildi.

Moğollar gibi, erken Ming Hanedanı hükümdarları da sınır tahkimatlarının inşa edilmesi konusunda az ilgili olmuşlardı ve duvar inşaatı 15. yy.ın sonlarından önce kısıtlı kaldı. 1421 yılında, Ming Hanedanı imparatoru Yongle, eski Moğol şehri Dadu’nun bulunduğu yerdeki, Pekin’i Çin’in yeni başkenti ilan etti.

Ming Hanedanı hükümdarlarının güçlü eli/demir yumruğu altında, Çin kültürü gelişti/serpildi ve bu dönemde Çin Seddi’ne ek olarak, köprüler, tapınaklar ve pagodalar dâhil, muazzam miktarda inşaat yapıldığı görüldü.

Bugünkü bilindiği şekliyle Çin Seddi’nin yapımı yılı civarında başladı. Bölgesel genişlemenin ilk aşamasından sonra, Ming Hanedanı hükümdarları büyük bir savunmacı duruş sergilediler ve Çin Seddi’nin genişletilmesi ve ıslah/tamir edilmesi bu stratejinin anahtarıydı.

4 Aralık Çeviri: Narsistler

Narsisler, (tıpkı) köpekbalıkları gibi, kötü baskı yapıyorlar/eleştiriliyorlar. Her ikisi de genellikle tehdit edici, korkulacak ve kaçınılacak negatif güçler olarak görüyorlar.

Fakat herhangi bir biyoloğun size söyleyeceği gibi, köpekbalıkları deniz ekosisteminde hayati bir rol oynamaktadır. Ve narsislerin de insan toplumunda oynamak için gerekli bir kısmı/rolü olabilir.

Bu tabii ki de yaygın olarak kabul edilen, makul ve sempatik olmanın iyi ve narsis olmanın kötü kabul edildiği/olduğu, kişilik özellikleri algısına aykırıdır.

En sonunda/En nihayetinde, narsis insanlar riskli davranışlarda bulunurlar, kendilerinin gerçekdışı üstün bir görünüşe sahip olduklarına inanırlar, kendilerine aşırı güvenirler, diğerlerine/başkalarına az empati gösterirler ve az utanırlar ve az suçluluk gösterirler. Fakat eğer narsisizm sosyal bir zehirse, neden devam ediyor ve modern toplumlarda neden yükseliş içinde olduğu söyleniyor?

Cevap, insan doğasının karmaşık olmasıdır. Ve narsisizm sıklıkla sadizm ve psikopatlık gibi “karanlık özellikler” ile ilişkilendirilirken, ayrıca yaygın olarak kabul edilen dışa dönüklük ve güven gibi olumlu olduğu düşünülen yönleri de vardır.

3 Aralık Çeviri: Koşu

Koşucular sıklıkla günlük yaşamın zorluklarından kaçamak için, özgürlüğü deneyimlemek için koştuklarını iddia ederler ve koşu yapmanın meditasyon yapmak için (de) iyi bir yol olduğunu söylerler. Fakat son dönemlerde yayımlanan Doktora tezimde, insanların hava ne olursa olsun, boş zamanlarında yüzlerce acı dolu kilometreyi koşarak kendilerine işkence etmelerinde (kendilerini) gerçekten nasıl motive ettiklerini araştırıyorum. Ve bu oldukça farklı bir resim çiziyor.

Araştırmam, koşu yapmanın bir imaj ya da kişisel tarz yaratarak sosyal statü kazanmanın bir yolu olduğunu gösteriyor. Çoğu koşucu sadece kendisiyle rekabet ettiğini iddia etse bile, sıklıkla diğerleriyle rekabet etmek için (de) kişisel tarzlarını kullanıyorlar. Bu sadece koşu yapmak için değil, fakat aynı zamanda rekabetçi ve bireyselleşmiş neoliberal toplumumuzda işler, eğitim ve hatta buluşmalarda/randevularda bile rekabet etmek için de geçerlidir. Sosyal medya ve milyonlarca koşucuyu birbirine bağlayan Strava gibi uygulamalar bu amaç için giderek daha fazla kullanılıyor.

2 Aralık 2019 Çeviri: Batı Koloniciliği

Modern tarih boyunca, özgürlük ve din hürriyeti adına/adı üzerindeki Batı sömürgeciliğinin ağırlığı Ortadoğu’nun doğasını bozmuştur. Bir zamanlar Osmanlı saltanatında birbirine bağlı ve büyük durumda olan bir dizi küçük ve bağımsız Ortadoğu devletlerinin ve emirliklerinin oluşturulması bölgenin siyasi coğrafyasını dönüşmüştür/değiştirmiştir. Bu (durum), (tam da) Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi Arapları içeren yeni bir Arap kimliğinin (oluşturulmasının) umut verici görüldüğü (bir) zamanda Filistin’de “Araplar” ve “Yahudiler” arasında yeni -ve hala çözülmemiş- bir çatışma ortaya çıkardı. Bu geç –son– Batı sömürgeciliği, Osmanlı imparatorluk yönetiminden Osmanlı sonrası Arap ulusal yönetimine geçişin ne doğal ne de kaçınılmaz olduğu gerçeğini gizlemiştir. Avrupa sömürgeciliği, Osmanlı yönetiminin son yüzyılında şekillendirilmeye başlanan çok önemli mezhep karşıtı bir Arap kültürel ve siyasi yaşam biçimi aniden yarıda bırakıldı ve yeniden şekillendirildi. Avrupa sömürgeciliğine rağmen, ekümenik/evrensel idealler ve toplumsal ya da mezhepsel parçaların toplamından daha büyük egemen/bağımsız toplumlar yaratma hayali 20. yy.a kadar hayatta kaldı.